EL ELE İKİ KARDEŞ: BİLGİ VE FİKİR

Bilgi özgürdür. Birçok bilginin gizlendiği veya yanlış şekilde, yanlış zamanda yayıldığı bir dünyada yaşıyoruz. Bu durum hep böyle oldu. Fakat bilgiye ulaşılabilirlik kolaylaşınca, sosyal medya son derece yaygınlaşınca, doğru bilgi, doğru zamanda erişilebilirliği zor bir hedef hâlini aldı.

Hayatımızı idame ettirirken bizi biz yapan düşüncelerimizi, fikirlerimizi gerçek temellere dayanan doğru bilgiler oluşturur. Açıkçası “oluşturur” yerine “oluşturmalıdır” desem, sanırım daha doğru bir ifade seçmiş olurum. Zira, üzülerek tecrübe ediyorum ki, birçok kişinin diline taşıdığı fikirleri asla bilgiye dayanmıyor. Tamamen kendi iç dünyasının kendisine direttikleriyle bir fikir oluşturarak onu savunuyor.

Fikir bir bina ise, temeli de bilgidir. Eğer bir fikrin temeli bilgi değilse, o fikir, bir kibrit çöpünün masa üzerinde sağlam bir şekilde dimdik durabilmesi ne kadar olası ise, o kadar ayakta durabilir. Sonra yıkılır, düşer ve varlığını yitirir. Kişi, fikrinin varlığını hep ayakta tutmaya çalışsa da, her girişiminin sonu hüsrana varır.

Yanlış temel, binanın yanlış inşasına yol açar. Eksik temel, binanın eksik inşasına yol açar. Bilgi yanlışsa veya eksikse, fikir de yanlıştır veya eksiktir. Aslında fikir, kişiden kişiye değişebilir. Çünkü işin içine kişinin özgün yorumlaması girer. Kişi, bir bilgiyi nasıl yorumlarsa, fikri de o doğrultuda farklı şekillenir. Fakat her ne kadar yoruma dayalı bir kavramdan söz etsek de, yine de kendimizi besleyerek bir yorumda bulunabilmemiz için doğru bilgiye erişebilmeliyiz ve onu doğru özümseyebilmeliyiz.

EDERLEZİ

Ederlezi nedir, bilir misiniz?

Belki bir yerlerde, televizyonlarda, müzik kanallarında çalınmıştır kulağınıza.

“Sa o Roma babo babo

Sa o Roma o daje

Sa o Roma babo babo

Ej, Ederlezi, Ederlezi

Sa o Roma daje”

Balkanların acı yüklü kadın yüreklerinden fışkıran bir ağıttır bu. Bosna’da yetim kalmış kızların çığırdığı bir türkü…

Öyle acı katliamlara maruz kalmış, öyle çok kanlı göz yaşı dökmüştür ki Bosna halkı… kadınların, genç kızların, çocukların hayatına kabuk bağlaması çok güç, kanlı yaralar miras bırakılmıştır.

Hıdrellez’dir Ederlezi’nin anlamı. Kabaca özetlersek, baharın gelişinin kutlandığı, Hıdır ile İlyas’a dileklerin dilendiği, şenliklerin yapıldığı, çeşitli âdetlerin yerine getirildiği gündür Hıdrellez. 5 Mayıs’ı 6 Mayıs’a bağlayan gecedir aslında.

Acının sindiği topraklarda şenlik olur mu?Hıdrellez, acının derinlemesine işlediği Bosna’ya geldiğinde,içi yaralı yetim kızlar Ederlezi’yi, yani Hıdrellez’i böyle selamlarlar:

Ederlezi…

Kızların ağıtlar düzerken Bosna yaylalarında,

Acıya bulanmıştı şenlikleri,

Ederlezi yine gelmişti her sene geldiği gibi,

Ne bilsin burada yetim kızlar var

Bu sene ederlezi babasız kalmıştı

Yetim kızların yürekleriydi gelen.

Sarı saçları mavi gözleriyle,

Gökyüzü bile özenirdi güzelliklerine,

Deniz utanırdı mavisinden,

Cenazelere uğurlanmıştı ederlezi,

Şurada yatan kefensiz, babalarımızdı

Boşnak kızları Goran’ın,

Yetimdi sarıları, yetimdi mavileri.

Ah ederlezi, niye geldin bu sene

Bilmez misin, buradaki kızlar yetim

Şurada yatan babalarımızdı, kefensiz

Yaslar bağladı sarı saçlarımız

Babasızdı mavi gözlerimiz

Ve goran, haykır yine bosna dağlarına

Ederlezi kızlarım, ederlezi…